13 Ocak 2018 Cumartesi

FİLİSTİN 18

KISA KISA…  FİLİSTİN 18…
RÜYA… İPUCU…
 3. Sana bu Kur’an’ı vahyetmekle kıssaların en güzelini anlatıyoruz. Hâlbuki daha önce sen bunlardan habersiz idin. 4. Hani Yûsuf, babasına “Babacığım! Gerçekten ben (rüyada) on bir yıldız, güneşi ve ayı gördüm. Gördüm ki onlar bana boyun eğiyorlardı” demişti. 5. Babası, şöyle dedi: “Yavrucuğum! Rüyanı kardeşlerine anlatma. Yoksa, sana tuzak kurarlar. Çünkü şeytan, insanın apaçık düşmanıdır.” 6. “İşte Rabbin seni böylece seçecek, sana (rüyada görülen) olayların yorumunu öğretecek ve daha önce ataların İbrahim ve İshak’a nimetlerini tamamladığı gibi sana ve Yakub soyuna da tamamlayacaktır. Şüphesiz ki, Rabbin hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.”
K.Kerim, bir tarih kitabı değildir; ancak, eski kavimlerden ve kişiliklerden bahsederek günümüz insanına modelleme yapar… Bu surede de Efendimize hitaben “Biz sana kıssaların en güzelini anlatıyoruz” diyerek dikkatte algıda seçiciliği vurgulamış olur.
Gelelim rüya meselesine…
Rüya hayatın bir gerçeği… Hayat iki alandan oluşur ŞUUR’lu alan… Kontrolümüzdeki alan. Bir de ŞUURALTI ALAN… kontrol edemediğimiz hatta  bazen bizi kendisinin kontrol ettiği alan…  ŞUURALTI…
-Mirim zaten şuuraltını kontrol edebilsen kendini aştın demektir.  
-Evet. İslami literatürde  RÜYA’nın bir gerçekliği vardır. Hatta ikiye ayrılır SADIKA doğru sahih gerçekçi rüya diye. Bir de KAZİBE yalancı rüya var.  Gerçeklere uymayan hafakan vehim kuruntu dediğimiz… Efendimize bazı vahiylerin ayet ve surelerin uykuda rüya esnasında indiği kendi rivayeti ile gerçek kabul ediyoruz. Rüyay-ı sadıka veya Saliha o işte…
Şimdi başlığımızı değerlendirip konuyu devam ettirelim.
Hayatta iki alan var bilgi açısından. Somut ispat alanında bulunan bilgiler… Mesela saf su deniz seviyesinde 1000’de kaynar ve 00’de donar… Buna inanmaya gerek yoktur. Zira ispat alanında bir bilgidir… Denersin defalarca aynı neticeye de ulaşırsın…
Bir de inanç alanı bilgileri vardır… Bunlarda ispat aranmaz.  İkna ve kanaat geçerlidir… İşte burada C. Hakk biz insanoğluna bazı ipuçları vererek bizim inanmamızı kolaylaştırmıştır.
Kadere imanın ipucu da “RÜYA”lardır… Rüya, -ileriye yönelik görülerek- gerçekleştiğinde; bir  kader yazgı olgusunun varlığının bir kanıtıdır. Hz. Yusuf’un başına geleceklerini de C. Hakk rüya yoluyla işaret etmiş ve  Yusuf bu olayları yaşamıştır ailesi ile birlikte.Bizlerse de bir ipucu vererek kadere inanmamız gerektiğini işaret etmiş olmaktadır.
Hz. Yusuf’un gördüğü baba Yakub’un yorduğu rüyanın bize düşündürdüğü budur.
Yusuf Suresini okuyup düşünceden uzak kalırsak  Hz. Ali Efendimizin “Hayber Kalasi Fethi” hikayesi ve “Kesikbaş” hikayesinden farkı kalmaz.

İYİ PAZARLAR…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder