KISA
KISA… FİLİSTİN 15…
YUSUF’UN
GAYBUBİYETİ BİTİYOR…
Nerde
kalmıştık? Hatırlarsak; Hz. Yusuf, ufak bir ayak oyunu ile kardeşi Bünyamin’i Mısır’a getirmenin yolunu buldu.
Mısır’da yanında kalmasını da sağladı; ama bu olay Hz. Yakub’a fazla geldi.
Yirmi sene kadar bir süreden beri oğlu Yusuf’un acısını içinde taşıyan baba
Yakup, bu sefer de Bünyamin’den olunca gözlerine ak düşmüş idi.
Peki
sonra ne oldu; olaylar nasıl gelişti?
Yusuf kendisini tanıttı mı?
84. Onlardan yüz çevirdi ve, “Vah! Yûsuf ’a vah!” dedi ve
üzüntüden iki gözüne ak düştü. O artık acısını içinde saklıyordu.
85. Oğulları,
“Allah’a yemin ederiz ki, sen hâlâ Yusuf ’u anıp duruyorsun. Sonunda üzüntüden
eriyip gideceksin veya helâk olacaksın” dediler.
86. Yakub, “Ben tasa ve üzüntümü ancak Allah’a arz ederim.
Ben, Allah tarafından sizin bilmediğiniz şeyleri bilirim” dedi.
87. “Ey oğullarım! Gidin Yûsuf ’u ve kardeşini araştırın.
Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin. Çünkü kâfirler topluluğundan başkası
Allah’ın rahmetinden ümidini kesmez.”
88. Bunun üzerine (Mısır’a dönüp) Yûsuf ’un yanına
girdiklerinde, “Ey güçlü vezir! Bize ve ailemize darlık ve sıkıntı dokundu.
Değersiz bir sermaye ile geldik. Zahiremizi tam ölç, ayrıca bize sadaka ver.
Şüphesiz Allah, sadaka verenleri mükâfatlandırır” dediler.
89. Yûsuf dedi ki: “Siz (henüz) cahil kimseler iken Yûsuf ve
kardeşine neler yaptığınızı biliyor musunuz?”
90. Kardeşleri, “Yoksa sen, sen Yûsuf musun?” dediler. O da,
“Ben Yûsuf ’um, bu da kardeşim. Allah, bize iyilikte bulundu. Çünkü, kim
kötülükten sakınır ve sabrederse, şüphesiz Allah iyi ve yararlı işleri en güzel
şekilde yapanların mükâfatını zayi etmez” dedi.
91. Dediler ki: “Allah’a andolsun, gerçekten Allah seni bize
üstün kıldı. Gerçekten biz suç işlemiştik.”
92. Yûsuf dedi ki: “Bugün size kınama yok. Allah sizi
bağışlasın. O, merhametlilerin en merhametlisidir.
93. Bu gömleğimi götürün de babamın yüzüne koyun ki, gözleri
açılsın ve bütün ailenizi bana getirin” dedi.
94. Kervan (Mısır’dan) ayrılınca babaları, “Bana bunak
demezseniz, şüphesiz ben Yûsuf ’un kokusunu alıyorum” dedi.
95. Onlar da,
“Allah’a yemin ederiz ki sen hâlâ eski şaşkınlığındasın” dediler.
96. Müjdeci gelip gömleği Yakub’un yüzüne koyunca gözleri
açılıverdi. Yakub, “Ben size, Allah tarafından, sizin bilemeyeceğiniz şeyleri
bilirim demedim mi?” dedi.
97. Oğulları, “Ey babamız! Allah’tan suçlarımızın
bağışlanmasını dile. Biz gerçekten suçlu idik” dediler.
98. Yakub, “Rabbimden
sizin bağışlanmanızı dileyeceğim. Şüphesiz O, çok bağışlayandır, çok merhamet
edendir” dedi.
Devamı var.
ANTON
SENDROMU… Emsey Hospital doktorlarından Op.Dr.
Ramiz Ahmadov’la Sohbet…
BU
BÖLÜMDEN ÇIKARACAĞIMIZ DAVRANIŞLAR…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder