3 Mayıs 2018 Perşembe

MÜSVEDDE…


MÜSVEDDE…
Herkese açık profilde yazanlar, eleştiriye hem açık olacak hem de eleştiriyi kaldıracak kadar öz güvenli olmalıdır.
Geçenler de İbrahim Bakır Bey’le olan yazışmamız;-  ikazlar yerine- bazı eleştirilere medar olmuş. Olabilir.  Zaten beklenir…
İlkeli olmasından şüphemiz olmayan bir facebook arkadaşımız; dini konularda “Önüne gelen ayetlerden ahkam kesiyor. Neden müctehid imamları mufessirleri hadis ulemasini dinlemeyip de yeni yetme molla kesilen musveddelerin görüşlerini ilgi çeker hale getiririz  gibi bir ifadede bulunmuş.
-Mirim arkadaşın rahatsızlık duyduğu hangi ayetmiş?..
-Arkadaşımız ayetten rahatsızlık duymaz, sanmam. Ayet; “Din büyüklerinizi İlah ve Rab edinmeyin” Tevbe 31.  Yorum ve usule karşı zannedersem. İşi ehline bırakın demeye getiriyor.
-Mirim iyi de “müsvedde” kelimesi günümüzde eleştiri değil hakarettir.
-Kahya Efendi kelimeler bazen işlem ve işlev değiştirebilir. Doğrudur. Günümüzde adet oldu: Benim gibi düşünmüyorsan, hainlikten tut artık aklına ne gelirse, suçlanıyorsun...  Arkadaşımız -sanırım- az bile söylemiş. Tekfir bile edebilirdi…
İbrahim Bey’in savunduğu şeylerden biri: Eski kadim kültür incelenmeli ama günümüz ve istikbale matuf çözümler yoksa üzerinde oturulup konuşulmalı, tartışılmalı, ayet ve hadislerde destek dayanak aranmalı.
İşte asıl mesele şimdi başlıyor: MÜSVEDDE… Arapça kökenli bir kelime; Esved-Sevda… Eski tabiri ile “Müsevid” yazı işleri demek. Müsvedde de karalama yapmak demek.  Beyin fırtınasına oturmuş üç beş kişi her düşündüğünü yazar. Not alır. Yani karalama yapar. En sonunda doğruya ulaşırlar. Yani müsveddeler büyük fikir ve düşüncelerin habercileridir. Biz müsveddelerin karalama yapmalarına izin vermezsek sorgulayıcı irdeleyici bir düşünce tarzına ulaşamayız.
-Mirim bana göre en iyisi İmam Malik’in yaklaşımı: “Uydurmaya uğraşacağına uy, razı ol.”
-Kahya Efendi ne yapalım yani kendi döneminde anlaşılmadığı gibi bin küsur sene sonra İmam-ı Azam’ı çöpe mi atalım?
-Mirim Çinli bir babanın nasihatine kulak ver. Oğlum: Sakın ha sakın düşünme. Haydi engel olmadın düşündün; bari söyleme. Ona da engel olmadın, çeneni tutamadın… Bari yazma. Haydi engel olmadın elin durmadı yazdın; bari imzalama. Eğer bu tedbirleri alamamışsan başına geleceklere de katlan.
-Anladım… Günümüz hassasiyeti daha da dikkatli olmayı icap ettiriyor.Neden daha önce söylemedin bu anekdotu?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder