10 Mayıs 2018 Perşembe

EMEVİLEŞMEK… YA DA TADINI KAÇIRMAK…


EMEVİLEŞMEK… YA DA TADINI KAÇIRMAK…
Haşimiler ve Ümeyye oğulları gerek İslam öncesi gerek İslam sonrası Kureyş kabilesi mensupları olarak tarihe iz bırakmışlardır. Efendimiz(AS)in  soy ağacı Haşimiler kolundandır Kureyş’in. Ümeyye oğulları ile yani kısaca Emevilerle dedelerden kardeş amca çocuklarıdır.
Bu iki ailenin; onların rekabeti, İslam’la ve küfürle imanın çarpıştığı Bedir Savaşı ile düşmanlığa dönüşmüştür. Zira 624 yılı Bedir’de savaş öncesi yiğitlik gösterisi mübarezesinde Ebu Süfyan’ın kayın pederi UTBE Hz. Hamza tarafından, kayın biraderi Velid Hz. Ali tarafından öldürüldüler.
Yani Hz. Muaviye’nin anne tarafından dedesi ve dayısı. Öldürüldü…
Yıl yılı kovaladı kader Hz. Ali ile Hz. Muaviye’nin yollarını kesiştirdi bu ikilinin rekabeti ve adaveti/düşmanlıkları  İslam toplumuna fitne ateşi olarak düştü.
Bu derin olayları İlahi takdire bırakıp bir tarihi rivayet bir de değerlendirme ile yazımızı noktalayalım.
Önce tarihi bir rivayet:  “Muaviye, Muğire b. Şu’be’yi Küfe valiliğine tayin ettiğinde yanına çağırıp ona şunları söylemişti; “Ali’ye sürekli olarak küfretmeyi ve onu kötülemeyi ihmal etmeyeceksin. Osman’a da rahmet okuyup sürekli mağfiret dileyeceksin. Ali’nin ve adamlarının ayıplarını her fırsatta ortaya koyacak, onları kötüleyip duracaksın. Osman’ın taraftarlarım sürekli övecek, Ali’nin taraftarlarını ise yere batıracaksın.» İbni esir, “el-kamil fit tarih”, 3/326…
-Mirim biz bu adı geçen sahabe için Hazret kelimesini kullanıyoruz. Onlar niçin kullanmıyor?..
-Onlar niçin kullansın ki; kendilerine göre sıradan insanlar.
Şüphesiz ki, Emeviler hanedanının devlet süreçlerinde yaptıkları hayır da çoktur şer de… 90 seneye yakın hanedan dönemlerinde Türklerin yaşadığı Horasan bölgesine Semerkant Buhara Merv gibi şehir devletlerine yaptıkları akın ve cihatlar Türklerin arasında İslam’ın yayılmasına sebep olmuştur; bana göre en büyük hayırları budur.
Şimdi de bir değerlendirme: Kütahya’dan  hukukçu kadim dostlardan birisinin değerlendirmesidir.
“Bir bardak çaya bir şeker atın. Bir şeker değerinde tatlanır. Bir daha, bir daha, üç beş şeker atın. Çok tatlı bir çay olur.  Bu çaya bir de bir fiske azıcık tuz atın. Daha önce atılan şekerlerin tadını boşa çıkaracağı gibi bundan sonra ne kadar da şeker atsan tuzun tadını izale edemezsin.”
-Mirim değerlendirme müthiş. Onun için ameli salihe sürekli dikkat etmek lazımdır. Yeni yapacaklarımızla eski salih amelleri boşa çıkarmamak lazımdır. Kimmiş o? O rivayeten mi naklediyor?
-Sanmam.Satırdan değil, sadırdan olsa gerektir. Adını söylemeyeyim çünkü değerlendirmesi yanlış anlaşılır şu seçim ortamında… Haydi biz katlanırız, eşe dosta da; ona ayıp olmasın…
-Mirim anladım Emevileşmek tehlikeli…
-Ya da tadını kaçırmak…  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder