OLAYLAR… KAVRAMLAR…
Ellerinizden öper bizim ufaklık ki, iki yaşını henüz
doldurdu; o bana bir şey öğretti…
Geçenlerde meyve tabağı servis malzemeleri var masada…
Bıçak, tabak, peçete, çatal falan…
Bir münasebetle odadan ayrıldım; az sonra hafiften bir
çığlık, ağlama sesi…
Baktım; o minicik ellerdeki, kalem parmaklardan biri kanıyor.
Korkmuş senin ki.
Pek önemli bir şey değil.
-Mirim elin yarası ele hafif gelirmiş tabi…
-Eh kısmen doğru ama bu oğlunuz olunca iş değişir… Sardık sarmaladık
akacak kan damarda durmaz derler. Hemen dindi… Taze et.
Elini kestiği bıçağı gösteriyorum asla semtine bile
sokmuyor. Semtine de uğramıyor.
Başka bıçakları gösteriyorum onlara tepkisiz hemen elini
uzatıyor. Defalarca denedim.
Hımmmm. Anladım ki; olaya vakıf ama kavramları daha oluşmamış.
O bıçağın keseceğine inanıyor biliyor ama diğer bıçakların kesme kavramı henüz
yok. Olayı bütün düşünemiyor; parçalı,tekil değerlendiriyor.
-İyi Mirim de delikanlı diyelim ne öğretti sana?
-Biz de aynen onun bıçak algısı kavramı gibi din algısını
din kavramını böyle değerlendiriyoruz her emri ve yasağı tekil düşünerek
değerlendiriyoruz… Halbuki C.Hakk emir yasak ve hadlerini tekil değil bütün
değerlendirmemizi kavramsal değerlendirmemizi ister.
-Kahya Efendi desene bizim İslam’a bakış açımız hala çocukça
demek ki...
-Sanırım aynen o, Mirim.
Çok geçmiş olsun... Şifalar diliyorum sevgili Destanımıza...
YanıtlaSilSelamlar gönderiyorum hepinize..