ALLAH’I KANDIRMAYA ÇALIŞMAK 4...
Bizim güncel evlilik yaklaşımımız; rekabet ve hakimiyet
alanı anlayışına oturmuştur, demiştik ya bu olay güncel olaylarımıza kadar
yansır.
Evin Beyi ropdöşambır, evin hanımı da sabahlıkları çekmiş, -mahmur ayık bayık suratlar- sabah
kahvaltısında masada yok yok, maşallah kuş sütünden maada hepsi var. Karı koca,
kıkırdaşıp kaynamış yumurtaları tokuştururlar. E canım mutlaka biri kırılacak.
O bile şuuraltının yansıması haline gelir. “Benim yumurta seninkini ezdi geçti.”
-Mirim sadece o mu? Lades ne olacak?
-Tabi tabi lades olayı… O caaanım tavuğu yer üzerine de o çatal
kemikle bir Lades Tutuşursunuz; günler, haftalar, aylar birbirinizin ardında
dolaşırsınız, bir dalgın zamanında ladeslesem diye. O bile
psikolojik tahakkümün bir göstergesidir. Neticede, en nihayet lades dersiniz,
ama o öyle değildir bir ömür sürer de sürer. “Seni nasıl ladeslemiştim.”
İşin tuhafı bu gibi olaylara büyüklerin de alet olmalarıdır…
Anne kızına:
-Aman kızım erkek milleti değil mi? İki kaşığı varsa
birisini kır ki; eli para görmesin. Yoksa gözü dışarıda olur.
-Mirim erkek tarafı kaynana boş durur mu? O da oğluna” Aman
oğlum kedinin bacağını ilk günden ayır.
Ayır ki, sana itaatte kusur
etmesin.
-Evet maalesef bunlar dilimizde; içimizin,
dolup taşıp yansımalarından başka bir şey değildir. Nikah masasında ilk imzalar atılır atılmaz kim
kimin ayağına basacak itiş kakışı ile başlar hayat ve bir ömür boyu saat be
saat gün be gün düğün bayram demeden süreeeeeer gider bizim rekabet ve hakimiyet
alanı yarışımız.
Bu olay bizim evliliği; dayanışma, yardımlaşma, sorumluluğu
paylaşma mantığından çıkarıp dünyevileşmiş bir tarza oturtmamızdan kaynaklanmaktadır.
-Mirim bu evliliği dünyevileştirmek nasıl bir kavram nasıl
bir deyim?
-Kahya Efendi evliliğin dünyevileşmesi İslami Kur’an-i bir
kavramdır. Yarın da o konuya ayetle
değinelim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder