10 Mart 2018 Cumartesi

RUH VE AKIL DAĞARCIĞI…


RUH VE AKIL DAĞARCIĞI…
Dünkü Genel Geçer, Özel Geçer yazımdan dolayı; ruhu ile aklını mütenasip gelişmesine zaman ayıramamış bir dostum aradı.
-Aman Mirim insan dostuna “aklı ile ruhu mütenasip gelişmesine zaman ayıramamış” diyerek insan dostunu refüze eder mi?
-Kahya Efendi biraz sabırlı ol. Yazının sonunda karar ver. Bak olay şöyle gelişti.
-Hasancığım dünkü yazında Fussilet Suresi ayet 33. Bunun mealini nereden aldın?
-Ben genel de Diyanet Mealini alırım kaynak olarak. Hayrola bir şey mi eksik?
-Yok eksik değil fazlası var. Senin yazındaki meal şu: “Sizi Allah’a çağıran ve salih/iyi amel işleyen ve “Kuşkusuz ben müslümanlardanım” diyenden daha güzel sözlü kimdir?”
Oysa Diyanet mealinde: ““Allah’a çağıran,salih amel işleyen ve “Kuşkusuz ben müslümanlardanım” diyenden daha güzel sözlü kimdir?” olarak yazıyor.
-Evet doğrudur. Bir dilden bir başka dile yapılan çeviriler için şöyle bir yargı var: “Bütün çeviriler haindir.” Diye…  Önemli olan o dilin aslını öğrenip konuyu o gözle anlamak.
-Buradan ölçü alırsak Arapça mı öğrenmemiz lazım Mirim?
-Sadece Arapça değil. Zira sadece Arapça öğrenmiş olmak “Kur’an-ı Kerim’i öğrendim biliyorum” anlamına gelmez.O zaman Arapların hepsinin Kur’an’ı anlamaları gerekirdi… Zira İlahi Kelam, Arapçanın ötesinde bir olaydır. Meal/çeviri, sadece senin taban olarak anlamanı sağlar; tefekkürüne kapı açar. O kapıdan içeri girip labirentleri dolaşmak sana kalmış. Bazen çıkış kapısını bulamadığın bile olabilir.
Bak bu ayette, “Güzel sözlü insanları” nasıl tanımlıyor C. Hakk:
Bir: İnsanı, Allah’a hak hakikate çağıran kişi. Yani sözlü olarak tebliğ eden; usulüne göre edebi ile kırıp yarmadan.
K.Kerim, ikinci kişiye geçmeden araya “ve” bağlaç koymuş. Diyanet onları “virgülle” karşılamaya çalışmış. Oysa “ve” nin ifadesi ayrı “virgül”ün ifadesi ayrı. Bunu anlamalılar. Uzman olan çevirmenlerin TÜRKÇE GRAMER bilgilerini gözden geçirmelerinde fayda var.Virgül koyarsanız aynı kişiden bahsedersiniz oysa “ve” bağlacı ayrı kişi ifade eder.
İkinci kişi; ameli salih hayırlı iyi işler yapanlar.  Onlar sözle anlatanlar gibi değildir. Eylemleri dürüst ve başarılıdır.
Üçüncü kişiler: Ben şüphe etmeden Müslümanlardanım; yani eylemlerini Allah’ın tercih ettiği şekle göre uygulayanlar. Müslüman olmak, mü’min olmanın ötesinde bir eylemdir. Müslüman, mü’minin bir üst kata terfi etmiş halidir. Orijinalinde üç kişiden bahsederken Diyanet Mealinde iki kişiden dem vurulmaktadır.
-Mirim bu izahı arkadaşına yaptın mı?
-Evet.
-Tamam anladım şimdi. İnşallah o arkadaşın, Kur’an’ın orijinalini öğrenir de bu ince mizahları tadar, anlar…
-Evet, ruh kemali için tek cümle yeter. En nihayet kanaattir, imandır. Ama akıl kemali için dağarcığı doldurmak lazımdır ki akıl doğru karar verebilsin… 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder