9 Mart 2018 Cuma

Genel Geçer...


GENEL GEÇER… ÖZEL GEÇER…
Genel geçer tabiri; her yerde, her zaman, her şartta aynı netice vermesi anlamınadır.
-Mirim suyun 100 C0 de kaynaması gibi mi?
-Eh benzer ama tam değil. Zira saf suyun –sadece- deniz kenarında kaynama noktası olarak 100C0 kabul edilir.  Açık hava basıncında yani 76 cm civa basıncında.  Yükseklere çıkıldıkça suyun kaynama noktası düşer.
-Peki ne o zaman genel geçer?
-Kur’an-ı Kerim’in genel hükümleri. Özel geçerse; bir konuda birkaç seçenek olup peygamberimizin uyguladığını alırsanız tercih ederseniz o özel geçerdir.  Diğer seçenekler yok değil tercih edilmemiştir. Bu iki ölçüyü her konuya uygulayabiliriz.
Tabi sen hemen örnek ve uygulama dersin. Mesela: Din Görevlisi İmam Hatip ve Müezzinlere uygulayalım bu ölçüleri.
Öyle imam/müezzin arkadaşlar tanıdım ki adeta meddahvari  Kur’an okurlar.
-Mirim bu da yeni mi çıktı? Meddah vari…
-Sevgili Kahyam, Kur’an’da  bir soru cümlesi/ayeti  ile cevabı olan ayeti aynı tonda okuyorsa bir kari/İmam  onun kıraati doğrudur ama insanda deruni etki yaratmaz. Haz almazsın. Düz düz okumadır o. Oysa vücut dili dediğimiz ses tonlaması ve vurgulu okumak esastır. Bunun için meddah vari diyorum.  Anlamını anlamasan da ses tonundan bu ayetin azap ayeti mi, şefkat merhamet ayeti mi hüküm ayeti mi sezmelisin.
Bir de özel geçere örnek vereyim: Mü’minlere namaz Miraç olayı ile genel geçer oldu. Yıl 620. Yani hicretten 2 sene önce… 622 hicret ve namaz özgürleşti.623 yılında İnsanları namaza çağıran bir usül aradılar… Çan, hristiyan adeti; boru üfleme Yahudi geleneği.  Bayrak  flama olası değil; en güzel insan sesinde karar verildi ve bu ezan cümleleri sünnet olarak başladı. İlk ezanı da Efendimiz Hz. Bilal’a okuttu. Bu tercih Bilal-ı Habeşi’nin, ne kadim aşinalığına ne allame oluşuna ne de mebni bir sebebe bağlı idi sadece güzel ses ve doğru tonlama ifadeleri idi… Zira aynı ezanı okuyacak yüzlerce sahabe vardı o zamanda.  
Haydi laf fazla uzatmadan konuyu toparlayalım.  “Sizi Allah’a çağıran ve Salih/iyi amel işleyen ve “Kuşkusuz ben müslümanlardanım” diyenden daha güzel sözlü kimdir?” Fussilet:33. Ayetini baz alırsak K.Kerim’e uymuş oluruz. Genel geçerdir. K.Kerim; şekle, alete, araç gerece değil içeriğe bakın! der. Bu ayet de müezzin ve imamları aklar. Herkes deruni bir kulağa ve gırtlağa sahip olmayabilir. “Sen söze bak” der C. Hakk.
Oysa Efendimiz Hz. Bilal’i seçerek güzel sesli olanı tercih etmiştir. Bu özel geçerdir. Tabi Efendimizin bu güzel ses tercihini Diyanet İşleri Başkanlığımız olmazsa olmaz olarak alırsa sünnete uymuş olur.Çok da güzel olur. Yani müzik kulağı gırtlağı olan müzik bilgisi olan müezzin/imamlar seçilmelidir.
-Mirim bu konuyu Sayın Cumhurbaşkanın sözü üzerine mi açtın?
-Yok Kahya Efendi o konuya aklımız ne erer ne de dilimiz o kadar cesurdur. Beni aşar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder