19 Mart 2018 Pazartesi

ALLAH’I KANDIRMAYA ÇALIŞMAK 8…


ALLAH’I KANDIRMAYA ÇALIŞMAK 8…
C.Hakk, tüm varlıkları “kendisine kulluk kodu” ile yaratmıştır. İradesi olmayan varlıklar, yaratılış amaçları doğrultusunda hayatlarını sürdürürler; o hayat tarzı, onların kulluk biçimidir.
İnsanoğlunun kulluk biçimi ise; üst beyin sahibi olduklarından iradelidir  ve  önlerinde bir dizi davranış kartelası vardır . İnsanoğlu onlardan yapılması gerekenleri seçer uygular yapılmaması gerekenlerden de uzak durur ki; biz buna hududullah Allah’ın sınırları diyoruz.
Sınırların bir özelliği vardır; dışarıdan yad yabancının içeri girmesine mani  olmak; içeriden de gerekenlerin dışarıya gitmesine engel olmak.
-İyi Mirim de Allah’ın koyduğu ve yasakladığı kuralları saymaya kalksak sayfalar yetmez. Şu kısacık yazıda bunu nasıl başarmayı düşünüyorsun?
-Kahya Efendi bizlerden önceki ecdat bu işi çözmüş. Bize düşen onu incelemek, irdelemek… K.Kerim ayetleri incelenmiş şu beş temel prensibe oturduğu tespit edilmiş.
Semavi dinlerin ortak özelliği beş temel esası: 1-Dini ve din anlayışını korur… 2- Malı korur. 3-Canı nefsi korur. 4- Nesli Korur. 5- Aklı korur…
Bu beş temel esası zarara sokacak olan düşünce ve eylemleri- ister doğrudan olsun ister dolaylı olsun-  yasaklar… Bununla birlikte; bu esaslara katkı sağlayacak onları ikame ve idame edecek sürdürülebilirliğini sağlayacak olanları da emreder.
Bu sorumluluk yumağı; fert kişi olarak, aile karı koca olarak ya da toplum olarak, insanlık alemi olarak bir vecibe zorunluluktur.
Fert ve toplum olarak ne yaparsak yapalım “neslin korunması” insanlık halkasının dna zincirinin sağlıklı sürmesi ancak kuram ve kurallarına uygun bir evlilikle sağlanmak durumundadır. Dünyadaki tüm kadınların Hz. Meryem vari evlat sahibi olma şansları yoktur.  Erkeklerin de bu nesli doğru halka ile sürdürmeleri Allah’ın koyduğu sınırlar çerçevesinde olmak zorundadır. İşte onun için kuralları belirlenmiş birlikteliklerin adına NİKAH diyoruz. Allah tarafından razı olunan birlikteliklerin adına NİKAH diyoruz.
C. Hakk, bizlere bu imkan ve fırsatları; birbirimizle didişmek, itiş kakış vermemiştir. Bu imkanlar; mal, akıl, güzellik, sağlık olabilir… Birbirimizle dayanışma sağlamamız adına vermiştir. Hedef de bellidir “Allah’ın sınırlarını korumak ne eksiklik ne de fazlalık yaratmak.”
Allah’ın çizdiği çerçevelerde içeriği değiştirmek yeni versiyonlar eklemek ki bu ancak beşeri tercihlerle olacaktır- insanlık adına “bu senin için daha iyidir,” deyip bir şeyleri dayatmak, Allah’ı aldatmaya çalışmaktan başka bir şey olamaz.
-Mirim; dayatmak sadece kanunlarla zorlamakla değildir; kişinin kendi kendisini aldatması da var. Hiçbir akıl/yasa; madde bağımlılığını savunmaz, kumarı, cinayeti, intiharı  savunmaz  ama insanlık alemi bunarın ağından kurtulmaz,halbuki kanunlar bunları yasaklamıştır.
-Kahya Efendi haklısın… Ancak beşeri dediğimiz model sistemler var: Kapitalizm, Sosyalizm, Ortak mülkiyetçilik, Liberalizm gibi iktisadi anlayışlar; Demokrasi, Cumhuriyet, Mutlakiyet, Monarşi gibi siyasi anlayışlar… Bu sistemlerin tamamı bu beş maddeyi ya abartır ya da görmezden gelirler. Örnek verirsek: Kapitalizm, malı korumayı, mülkiyeti abartırken insanları KARUN modeline oturtur. Bu da benim, şu da benim hepsi hepsi benim… Bunun karşıtı, ortak mülkiyetçilik insanların temel ihtiyaçlarını karşılarken onları sadece biyolojik varlık olarak görür; DİN ve NESLİN korunmasını görmezden gelebilir. Liberalist anlayış sorumsuzluğu abartırken; militarist totaliter anlayış bu beş temel esası koruma adına akla taparak insanlığı kurban etmekten geri durmayabilir.
Yarın Allah izin verirse Nisa: 34 “Kadını dövün” ayeti. Hoşça kalınız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder