Hz. MUSA 2.
-Kahya Efendi demek oluyor ki; İsrail oğullarının
itibarsızlaşması bizzat kendi tavırlarının neticesi oluyor. Yani;
dürüstlüklerini kaybettiler, sadakat ve itaatlerini kaybettiler, çalma çırpma
ile zenginleştiler, bu da Mısır’ın asli
unsuru olan Kıptileri rahatsız etti.
Akılla alakalı bir değerlendirme vardır: Ortaya konan akli
bir veri, şayet daha güçlülerce başka bir yönü ortaya konuluyorsa güçlülerin
aklı üstün gelir, diye… Zenginlik bir güçtür, güzellik, asalet, cesaret bir
güçtür.Tabi ki; onların aklı da diğerlerine nazaran daha üstün kabul
edilmektedir. Maalesef ilke ibresi
onlardan yana ağır basar. Fakirin ilkelisinin sonu da kepazeliktir zaten...
Demek ki; İsrail oğulları Mısır Fir’avunlarının elinde
oyuncak oldu. Halbuki İsrail oğulları semavi vahye mazhar olmuş bir topluluk
idi. Zira ataları olan Hz. İbrahim “suhuf” dediğimiz küçük risaleler halinde
vahiyle şereflenmişti.Dedeleri İshak, babaları Yakup, kardeşleri Yusuf desen
hakeza hepsi silsile halinde nübüvvetle şereflenmişlerdi.
Hz. Adem’le başlarsak 10 sayfa, Şit (a.s) 50, İdris(a.s) 30,
Hz. İbrahim’e 10 sahife. Buna göre Hz. İbrahim, toplumsal gelişme ve kişisel
olgunluk evrilmesinde suhuf gönderilen son peygamberdir.
Bundan sonra C. Hakk Hz. Musa’dan başlayarak genel geçer şeri
hükümleri ihtiva eden kitaplarını inzal etmeye başlayacaktır.
Tabi bizim bu yargımız şu ayetin kapsamını daraltmasın: Biz
her peygamberi, ancak kendi kavminin diliyle gönderdik ki, onlara (Allah'ın
emirlerini) iyice açıklasın. Allah dilediğini saptırır, dilediğini de doğru
yola iletir. O mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir. (İbrahim;4)
C. Hakk her kavme kendi
dilinden bir peygamber göndermiştir. Önce tebliğ sonra mükellefiyet. Ancak bazı
peygamber ve şeri hükümleri, cihanşumul/evrensel dediğimiz insanlık alemine
genel geçer kılmıştır. Bütün peygamberlerin ana çizgisi de “sırat-ı müstekımdir.”
Sırat-ı müstekım, dosdoğru, insan naturasına en uygun olan yol demektir.
Toplumlar, ana çizgiden ayrıldıkça onları hidayete çağıran Allah’ın
emirlerini açıklayan peygamberler o toplumun içinden birilerine nasip olmuştur.
-Mirim o zaman Hz. Yusuf’la başlayan bu erdemli toplum demek ki
dejenere oldu ki C. Hakk Musa peygamberi göndererek İsrail oğullarını ana
çizgiye davet etti…
-Evet aynen öyle. Hz. Musa’nın risaleti/nübüvveti hem İsrail
oğullarını hem de Mısır’lı Fir’avn hanedanını hak çizgiye davet için geldi.
Zira Fir’avn hanedanı da yoldan çıkmış ve kendisini “en büyük Rab” olarak ifade
eder hale gelmişti.
Tabi Hz. Musa’yı, İsrail oğullarını, Mısır’dan-Fir’avunlar
gerçeğinden ayrı düşünmemiz söz konusu olamaz.
Devam edecek.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder