YA ANLAMASINI BEKLE; YA DA ANLAT…
Akraba, eş-dost, yakın arkadaş ilişkilerinin açmazının
merkezini “düşündüğümüz gibi” davranmasını beklemektir.
Yola mı gideceğiz? Bize refakat etsin. Hüzünlü müyüz? Hissetsin.
Kederli miyiz? Derdimize ortak olsun. Para mı lazım? İstetmeden getirip versin,
destek olsun, diye bekleriz…
Hele bir de; karı-koca, baba-oğul, ana-kız arasında, yakın
akraba arasında gelişiyorsa bazı
açmazlara da sokuverir insanı…
Bunun tek çözümü vardır: Ya anlamasını bekleyecek sabır
göstereceksin; ya da anlatacaksın.
-Mirim, anlamasını beklemek ,sabır göstermek -haydi kendinle
alakalı bir şey- başarabilirsen fedakarsın, ne ala. Ya “anlatmak?..” İşte o zor…
-Evet, haklısın… Ya senin anlatma zaafın olabilir ya da
karşındakinin anlama özrü… Üstüne üstlük bir da anutsa tadından yenmez olur… “Ben
hadımım”, dersin; o da: “Eeeeee çoluk çocuktan ne haber? Der, sorar da sorar.
Evet birde anutsa.....
YanıtlaSilGönlünüze sağlık diliyorum hocam.....
O zaman işin zor.
YanıtlaSil