SAVURMAK… SAVUNMAK…
Bazı ölçüler vardır sadece oranı değişir; özü değişmez. 1/1’in
gösterge sayısı 1’dir. Peki 5/5= 1 değil midir? 35/35=1 değil midir?..
Benim yaşadıklarım içinde şu an bir faninin gelebileceği
Kütahya’da son noktaya gelenler arasında dahi siyasi gerginliklerin nerelere
vardığını ne gibi sırlarının olduğunu az buçuk bilirim.
Anladım ki siyasi hırsınız yoksa siyaseti yapamıyorsunuz… Hırs
duygu geldiğinde de akıl stop ediveriyor.
Bu eskiden de böyle idi.
Böyle olmasaydı Rasulüllah Efendimizin biricik damatları Hz.
Osman’la Hz. Ali bir birlerini yemezlerdi… Onlar arasında esen bu fırtınaların
günümüz liderlerinin veya birilerinin arasında esmesi gayet doğaldır.
Netice şu ki; olaylar ne bizim savurduğumuz kadar kapalı ,
ne de savunduğumuz kadar vazıh…
-Mirim bakıyorum sen de siyasi “sathı maili”ne kaptırdın
kendini.
-Evet doğrudur siyasi arena sel gibidir; kimi nereye
sürükleyeceği belli olmuyor…
-Mirim her halde en güzeli çeneni tutmak… Bir oyun var; günü
gelince de -erer görürsen- verir geçersin. Bu arena ne Özal’a, ne Demirel’e ne
Menderes’e-İnönü’ye , ne de Ecevit-Erbakan’a kaldı…Kimseye kalmadı.
Eyvallah hocam.
YanıtlaSilHüvelbaki, gerisi teferruat. Gönlünüze sağlık....
Selamlar gönderiyorum hepinize...
Evet abim. insan ne ölçüsüz savurmalı ne de yanlışı savunmalı
YanıtlaSil