GÜL, BİR FIRSATTIR…
Oldum olası siyasi yazı yazmayı sevmedim; belki de
beceremedim birilerinin değirmenine su taşımayı…
Şu son günlerde gelişen -belki de gelişemeyecek- olaylara
bakarak; ben, Sayın Gül’ün C. Başkanı adayı olmasını ve hatta seçilmesini bir
fırsat olarak görüyorum. “Görenlerdenim” demiyorum, zira kulislerle pek fazla alakam
yok.
-
Mirim
kulislerle alakan yoksa bu yazı niye?
Dam üstünde saksağana… benzemiş.
-
Sevgili Kahyam -ben- son dönem dünyayı az buçuk
okuyorsam; Sayın Gül’ün muhalefet partilerince değil bizzat AkParti için bir
fırsattır.
Akpartinin lider partisi olmaktan çıkıp kurumlaşmış bir
parti olması için fırsattır. Merhum Özal, Demirel, Ecevit’in partileri durumuna
düşmemesi için fırsattır. Lider öldü, parti öldü!Durumuna düşmemek için
fırsattır.
Rusya’dan örnek alınmalıdır. PUTİN kah başbakan kah Devlet
başkanı olabiliyor. Olunabiliyor demek ki…
ABD’den örnek alınmalıdır; bir dönem Baba Bush saldırgan,
ardılı Bill Clinton iki dönem hazmedici rahatlatıcı şirinleri oynayan. Hatta
Beyaz Saraydaki -Monica-çapkınlıkları
bile bence mizansendi… Peşi sıra –deli oğlan- oğul Bush, saldırgan… Peşi sıra Barack Obama, iki dönem: Rahatlatıcı.
Trump, saldırganlıkta sıra… Beklenmelidir de…
Rusya ve ABD, liderlikleriyle önde olan devletler değildir;
kurumlarıyla olan devletlerdir. Demokrasi neyi gerektiriyorsa cumhura baş
vurulmalıdır. Türkiye haneden devleti
cumhuriyeti değildir; İngiltere Kraliçesi 90 küsuruncu yaşını kutluyor. Osmanlı
hanedanı da delisinden akıllısına cesurunda korkağına bir hanedan devleti idi…
Tıkanmışlığın, yorgunluğun, gerginliğin, hazım döneminin iyi
anlaşılıp doğru zamanlama ile hemen kurumlaşmanın icabına bakmalıdır.
Hamasi duygularla değil, akılcılık ve rasyonel bakış açısı
ile Gül’ü hain görmeden fırsat olarak
alınması en doğru karar olacaktır. Ya da bir başka biri…
-Mirim senin görüş neşv-ü nema bulur mu bilmem, ama güzel
bir fıkra var. Fransa ile İngiltere
arasında Manş denizi var… Bu denize bir -yeraltı- geçit yapılacak. Dünyanın dev
firmaları ihaleye girmişler hepsi kaybetmiş. Bizim Temel’in firma diğer
firmaların verdikleri fiyatın yarısı, ayrıca sürenin de yarısını vererek ipi göğüslemişler.
İşin sahibi devletler sormuş: “Haydi parayı anladık, süre nasıl kısa olacak?”
Temel:
-Biz hem Fransa’dan hem de İngiltere’den tünel açmaya
başlarız. Süre ondan kısa. “Ya tünelleri uç uca yakalayamazsanız?”
-Ha uşağim… O zaman da iki tane tüneliniz olur. Biri geliş
biri gidiş.
-Evet Kahya Efendi. Sanırım iki AKPARTİLİ bu ülkeye biraz
fazla gelecek… Ama Gül’ü veya bir başkasını bir de böyle okumak gerekir… Ülke
hazım noktasında sıkıntı yaşıyor. Haydi
Rusya-ABD’den ders almıyoruz bari 2. Abdülhamid’i iyi okumak gerekiyor…
Eh bekleyip görelim değilmi? Cumartesi bir açıklama olacak galiba.
YanıtlaSilSaygılar.
YanıtlaSil