25 Nisan 2018 Çarşamba

GÜL, BİR FIRSATTIR…


GÜL, BİR FIRSATTIR…
Oldum olası siyasi yazı yazmayı sevmedim; belki de beceremedim birilerinin değirmenine su taşımayı…
Şu son günlerde gelişen -belki de gelişemeyecek- olaylara bakarak; ben, Sayın Gül’ün C. Başkanı adayı olmasını ve hatta seçilmesini bir fırsat olarak görüyorum. “Görenlerdenim” demiyorum, zira kulislerle pek fazla alakam yok.
-          Mirim  kulislerle alakan yoksa bu yazı niye?  Dam üstünde saksağana… benzemiş.
-          Sevgili Kahyam -ben- son dönem dünyayı az buçuk okuyorsam; Sayın Gül’ün muhalefet partilerince değil bizzat AkParti için bir fırsattır.
Akpartinin lider partisi olmaktan çıkıp kurumlaşmış bir parti olması için fırsattır. Merhum Özal, Demirel, Ecevit’in partileri durumuna düşmemesi için fırsattır. Lider öldü, parti öldü!Durumuna düşmemek için fırsattır.
Rusya’dan örnek alınmalıdır. PUTİN kah başbakan kah Devlet başkanı olabiliyor. Olunabiliyor demek ki…
ABD’den örnek alınmalıdır; bir dönem Baba Bush saldırgan, ardılı Bill Clinton   iki dönem  hazmedici rahatlatıcı şirinleri oynayan. Hatta Beyaz Saraydaki  -Monica-çapkınlıkları bile bence mizansendi… Peşi sıra –deli oğlan- oğul Bush, saldırgan…  Peşi sıra Barack Obama, iki dönem: Rahatlatıcı. Trump, saldırganlıkta sıra… Beklenmelidir de…
Rusya ve ABD, liderlikleriyle önde olan devletler değildir; kurumlarıyla olan devletlerdir. Demokrasi neyi gerektiriyorsa cumhura baş vurulmalıdır.  Türkiye haneden devleti cumhuriyeti değildir; İngiltere Kraliçesi 90 küsuruncu yaşını kutluyor. Osmanlı hanedanı da delisinden akıllısına cesurunda korkağına bir hanedan devleti idi…
Tıkanmışlığın, yorgunluğun, gerginliğin, hazım döneminin iyi anlaşılıp doğru zamanlama ile hemen kurumlaşmanın icabına bakmalıdır.
Hamasi duygularla değil, akılcılık ve rasyonel bakış açısı ile  Gül’ü hain görmeden fırsat olarak alınması en doğru karar olacaktır. Ya da bir başka biri…
-Mirim senin görüş neşv-ü nema bulur mu bilmem, ama güzel bir fıkra var.  Fransa ile İngiltere arasında Manş denizi var… Bu denize bir -yeraltı- geçit yapılacak. Dünyanın dev firmaları ihaleye girmişler hepsi kaybetmiş. Bizim Temel’in firma diğer firmaların verdikleri fiyatın yarısı, ayrıca sürenin de yarısını vererek ipi göğüslemişler.  İşin sahibi devletler sormuş:  “Haydi parayı anladık, süre nasıl kısa olacak?”  Temel:
-Biz hem Fransa’dan hem de İngiltere’den tünel açmaya başlarız. Süre ondan kısa. “Ya tünelleri uç uca yakalayamazsanız?”
-Ha uşağim… O zaman da iki tane tüneliniz olur. Biri geliş biri gidiş.
-Evet Kahya Efendi. Sanırım iki AKPARTİLİ bu ülkeye biraz fazla gelecek… Ama Gül’ü veya bir başkasını bir de böyle okumak gerekir… Ülke hazım noktasında sıkıntı yaşıyor.  Haydi Rusya-ABD’den ders almıyoruz bari 2. Abdülhamid’i iyi okumak gerekiyor…

2 yorum: