ARIYI İĞDİŞ ETMEK…
Pes doğrusu…
Bunu da yaptıklarını bilmiyordum…
Haydi anladık; harem ağalarını iğdiş et. Haremine göz dikmesinler,
diye. Ne kadar çağ dışılık desek de çocuk istismarcılarına “kimyasal iğdişlik” işin günceli…
Haydi anladık güçlü kuvvetli tosunları iğdiş edersin ve artık adı ÖKÜZ
olur… Çalışmaktan başka bir şeyle uğraşmasın diye…
Ey ahali bu arıyı iğdiş etmek kimin aklına gelir?..
Halbuki bitkiler ve hayvanlar alemi kendi neslini soyunu devam
ettirmek üzere kurguludur.
-Mirim senin hibrit denilen üreme özelliği iğdiş edilmiş bitkilerden;
domatesten, salatalıktan, biberden zerzevattan haberin yok sanırım. Hele uçar cinsi de katarsan tavuklar hindiler
falan da hibrit iğdiş sülalesinden oldu çıktı.
-Tabi tabi… Bir de üstelik GDO’yu da ekle ortalık toz duman…
-Mirim bu arı meselesi?
-Pendik’de yerini tarif edemem –sanırım- yarı olimpik yüzme havuzlu,
saunalı, buhar odalı bir Türk hamamı var. Önünden gelir geçerim. Kapısında da
mübalağa olmasın bir metreyi aşkın bir “besmele” var. “Selam ve Besmele” malum
İslam’ın sembollerinden. Mesaj belli: Biz
İslamî adab ve ahlaka uygun hizmet veriyoruz. Sakın yanlış talepler düşünceler olmasın,
demek.
Bir gün ziyaret ettik. Nefeslenmek üzere molada bir arkadaşın saunaya
girmesi ile çıkması bir oldu.
-İçerisi çok mu sıkıcı? Dedim. “Yok süreyi tamamladım benim kalpte
stent takılı… Bana sauna, belli disiplinle iyi geliyor.” Deyince, işi muhabbeti
koyulttuk. Bal sattığını öğrendik… “Kendi balın mı?” “Hayır.” “Toplama mı?” “
Hayır.” “O nasıl olacak o zaman?..”
-Biraderin ballarını satarım. Doğal… Dost olma şartıyla garantili.
-Mirim bir kere alırsanız müşterisiniz. İkinciyi alırsanız o
müesseseye güven tam demektir. Zira hadis ne: “Bir Müslüman bir delikten bir
sefer geçer.” Senin balcı seni dost kılacak şeyi bulmuş. Kaliteli mal samimi
arkadaşlık.
-Evet… Sohbet ederken o anlattı arıların iğdiş edildiğini. “Neden dedim?”
-Benim biraderin elli kadar kovanı var. Oğul vermeye devam ederse bu
seneye 100 olur. Gelecek sene de 200 olur. Bunun hakkından gelemezsin. Ne kovan
yeter ona ne de hizmet…
Bana göre mesele anlaşıldı… Arının kendisini üretme ve artırma yerine
iğdiş et; az üret ve pahalı sat.
K.Kerim ayetlerinin bazıları kevni’dir. Yani yaratılışla alakalıdır. Yaratılmışlara
dikkat çeker izahata kalkışmaz. Arı ve
bal konusu da K.Kerim’in işaret edip dikkat çektiği konulardandır. Nahl Suresi…
-Mirim desene insanoğlu bu konuda da fesadı kendi eliyle yapmakta…
-Evet yine K.Kerim’in dikkat çektiği gibi: Rum Suresi Ayet 41: “İnsanların kendi elleriyle yapıp ettikleri
yüzünden karada ve denizde düzen bozuldu; böylece Allah -dönüş yapsınlar diye-
işlediklerinin bir kısmını onlara tattırıyor.” Düzeni maalesef bozan bizleriz
kör nefsinize uyarak… Yine de ümit varız CUMANIZ MÜBAREK OLSUN…
Gönlünüze sağlık efendim....
YanıtlaSilSağ olasın abim döndünüz mü?
YanıtlaSil