SANAT YAŞINI KAÇIRMAMAK!
Haydi gelin bir Pazar Sohbeti edelim…
İnsanoğlu vücuduyla didişmemeli…
Uzun yolda mısın? Ne çok acıkacak kadar bekle; ne de tıkın…
Orta karar ye! Uykun mu geldi; zorlama biyolojini, çek bir kenara dinlen, gibi
bir sürü ampirik bilgi var.
Biz, bu zahiri ölçülebilir şeyleri hemen kabul eder ve
uygularız…
Gelin bir de bilim adamlarına kulak verelim.
İnsanoğlu -her kimse- kız erkek fark etmez, köylü kentli fark
etmez; doğduğunda beyinle beden arasında iletişim sağlayan bilgi akış kanalı
vardır… Sinir yapısı/ snaps deniliyor.
İnsanoğlu doğduğu andan itibaren an be an yeni değişim
dönüşümlere tabidir. Yani bazı hücrelerimiz çoğalır bir kısmı da ölür…
Yaş 15 civarına geldiğinde -artı bir eksi bir fark - bu
snapsların dört tanesi köreliyor. Yok olmuyor. Bu, ergenliğin bir evresinde
oluyor.
Bu olay biyolojik bir gerçek. Herkes için aynı… Bu sebepten dolayı öğrenme de yavaşlamış kısıtlanmış oluyor.
Onun için orta okul sonu ve lise 9.
Sınıfta çocuk şaşkınlaşıyor… Tabi dersler –öğrenme- güm…
Bu daha önce aktif olup sonradan dumura uğrayan snaplar
bizim sanat bilgilerimizi öğrenmeye yarıyor… Ne hikmetse büluğ çağıyla bu
snapslar dumura uğruyor baskılanıyor.
Ancak bu snapsları yeniden aktif etmek; o, bizim elimizde…
Şayet bu snapsları tekrar uyarırsak aktif oluyorlar. Yoksa o
dumura uğrama körelme olayını kabullenmiş oluyoruz ve sanat yaşını kaçırmış
oluyoruz.
Malum sanat, usta çırak ilişkisi olmadan olmuyor.
Bir kişi usta-çırak ilişkisi olmadan sanat icra ediyorsa o zaten
doğuştan sanatkar doğmuş demektir; onlara sözümüz yok sadece bize takdir düşer…
Hatta elleri öpüleceklere, çığır açanlarına dahi rastlanır.
-Mirim hafızlık durumu da aynı mı?
-Evet Kahya Efendi hafıza durumu da aynı. Küçük yaşta oluyor
ancak… Yoksa dini veya edebi heves olarak kalıyor gönüllerde… İster K.Kerim
ezberlesin ister şiir fark etmiyor.
Sözün özü: Çocuklarımıza erken yaşta herhangi bir sanat
dalıyla uğraşma imkanı vermeliyiz. Büluğ çağına girdiklerinde de; iştahsızlık,
gönülsüzlük, yılgınlık, bıkkınlıklarını aşıp bu snapslarının körelmesine izin
vermemeliyiz… Belki biz bu desteği
bulamadık ama evlatlarımızı ahfadımızı bu haktan mahrum etmeyelim. SAYGI
SEVGİLERİMLE…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder