HEDEFLER VE HAYALLER…
-Mirim söz ve müziği Necip
Celal Andel'e ait şu parça dillere destan olmuştur.
Geçmiş zaman olur ki;
hayali cihan değer,
Bir an acı duyar insan belki , sevmişse biraz eğer…
Bir an acı duyar insan belki , sevmişse biraz eğer…
Anlar ki
geçenlerin; rüyaymış hepsi meğer
Rüya olsa bile o günlerin, hayali cihan değer...
Rüya olsa bile o günlerin, hayali cihan değer...
Hayali cihan değer!..Bu nasıl bir hayatmış ki; hayali tüm cihana değecek?
-Kahya Efendi şayet Necip Celal Andel’in hayatına göz
atsaydın bu cümleye hak verirdin. Necip
Celal sonradan kör olan bir sanatçıdır. Anadan doğma kör olsa -haydi amenna da-; sonradan
körlük C. Hakk kimseyi onunla imtihan etmesin… Yeniden görmen için ne verirdin,
deseler ne derdi?:Dünyalar benim olsa verirdim, demez miydi?
-Evet Mirim derdi. En
azından ben olsam derdim…
-İşte o: Hayali cihan değer…
-Mirim bu ara siyasilerde bir hayal furyası var… Benim
hayalim senin hayalini döver kabilinden…
-Kahya Efendi hedefle
hayal karışıyor da ondan… Ufuk çizgimizin içerisinde kalanlara hedef denir. Ufuk çizgimizi aşarsa o hayal grubuna girer.
Hedefler, uzak ufki düşünceler bile olsa gerçeklikleri vardır. Oysa ufkun ötesi
için düşünceler hayal grubuna girer ki; yine bir atalar sözü ona çözüm
üretmiştir: “DOĞMAMIŞ DORUYA DON BİÇİLMEZ” diye… Yani ufkun ötesinde olan
şeyler hakkında sadece tasavvurlarımız olabilir… İnşallah hayal ve tasavvurların
ham hayal çıkmaz…
-Mirim benim hayalimin ham çıkması sadece beni ilgilendirir
de siyasilerin hayalleri ham çıkarsa onların faturasını millet öder,işte benim
endişem ondandır…
-Haklısın hem de çoook…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder